15 Ekim 2016 Cumartesi

'FETÖ ile ölene kadar mücadele edeceğiz'

Bakan Albayrak, çeşitli temaslarda bulunmak üzere özel uçakla geldiği Kars Harakani Havalimanı'nda, Kars Valisi Rahmi Doğan, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Serdar Güngör, AK Parti Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey, CLK Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve işadamlarınca karşılandı.

Beraberindekilerle Kars Valiliğini ziyaret eden Albayrak, Vali Doğan ile makamında bir süre görüştü.

Daha sonra Evliya Camisi'nde cuma namazı kılan Albayrak, Seyyid Ebul Hasan Harakani Hazretleri Türbesi'ni de ziyaret etti.

Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı cami ve türbe ziyaretinin ardından dışarıda kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet eden Albayrak'a FETÖ'ye tepki gösteren bir vatandaş, "Vatan bölünmez bir bütündür. Bu köpek FETÖ birçok kişiye iftira atmıştır. Bunları eleyiniz. Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi at izi it izine karışmasın." dedi.

Albayrak ise kendisine seslenen vatandaşa, "Sonuna kadar, ölene kadar bunlarla mücadele edeceğiz." diye cevap verdi.

AK Parti İl Başkanlığını da ziyaret eden Albayrak, burada partililerle bir araya geldi. Albayrak, partililere hitaben yaptığı konuşmada, Kars ziyaretinde karşılaştığı sıcak ve samimi yaklaşımlardan dolayı herkese teşekkür etti.

Kars'a gelişlerinin bir nedeni olduğunu ifade eden Albayrak, şöyle konuştu:

"Liderimizin bize çizdiği bir istikamet var. Durmadan çok çalışacağız. Özellikle 15 Temmuz'dan sonra daha çok çalışacağız. Çünkü 79 milyon bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Biz siyasete sadece halkın sorunlarına çözüm noktasında değil, 15 Temmuz'da yaşadığımız olaylardan sonra ülkenin bağımsızlığı noktasında da savunan en güçlü kadrolar olarak bakıyoruz. Onun için bugün bu mücadele içerisindeki hepinizi, duruşunuzdan dolayı hepinizi gönülden kucaklıyorum."

Bakan Albayrak, 15 Temmuz gecesi Kars halkının tarihinden gelen kahramanlık dolayısıyla ülkeye örnek bir duruş sergileyen illerden olduğunu belirtti.

Kentte 300 kişiye istihdam sağlayacak çağrı merkezinin açılışını yapacaklarını aktaran Albayrak, "Bu çağrı merkezi Kars ekonomisine önemli katma değer sağlayacak." diye konuştu. AA

Kaynak - resource: http://iyibirinsan.com/feto-ile-olene-kadar-mucadele-edecegiz.html

Memeliler kuyruklu yıldız çarpması sonucu çoğalmış olabilir

Amerikalı bilim adamlarının yaptığı ve sonuçları Science dergisinde yayımlanan araştırma, kuyruklu yıldızın Dünya'ya çarpmasıyla küresel sıcaklığın ani yükselişinin, Eosen döneminde memelilerin sayısının hızla artmasını zemin hazırlamış olabileceği belirtildi.

Araştırmacılar, çarpmanın etkisiyle eriyik döküntünün havada katılaşması sonucu oluştuğu düşünülen küre şeklinde cam parçaları keşfettiği, bunun, 55,6 milyon yıl önce gezegeni hızla ısıtan karbondioksit ve sera etkisi yaratan diğer gazların gizemli bir şekilde salımıyla bağlantısı olabileceğini açıkladı.

Rutgers Üniversitesi'nden Dennis Kent, cam kürelerinde löşatelierit adı verilen ve ortalama bin 700 derece sıcaklıkta oluşan bir mineral tespit edildiğine, daha düşük ısıya sahip volkanik magmanın bu mineralin ortaya çıkması için yeterli olmadığına işaret etti.

Yine kürelerden birinde mikroskobik kuvars taneciklerinin görüldüğü, kuvarsın, kozmik bir çarpmanın yol açacağı yoğun bir baskı sonucu bu şekle gireceğine dikkat çekildi. Bu iki kanıtın, Dünya'ya kuyruklu yıldızın çarptığı teorisini güçlendirdiği de vurgulandı. AA

Kaynak - resource: http://iyibirinsan.com/memeliler-kuyruklu-yildiz-carpmasi-sonucu-cogalmis-olabilir.html

3 Ekim 2016 Pazartesi

Başbakan: Lozan üzerinden siyaset Kılıçdaroğlu'na kazandırmaz

Başbakan Binali Yıldırım, TBMM'nin 26. Dönem 2. Yasama Yılı dolayısıyla Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın verdiği açılış resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Lozan Anlaşması'na yönelik tartışmaların hatırlatılarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinin anımsatılması üzerine Yıldırım, "Lozan'ı ortaya koyup, Lozan üzerinden siyaset yapmak Sayın Kılıçdaroğlu'na bir şey kazandırmaz. O defterler açılınca üzüleceği çok şeyi göreceksiniz. Fevkalade ayrıştırıcı bir dil kullandı, bunu da doğrusu tasvip etmek mümkün değil." dedi.

OHAL uygulaması

Olağanüstü hal uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağına yönelik soru üzerine Yıldırım, "Olağanüstü hal vatandaşa değil, olağanüstü hal Meclis'e ve hükümete, vatandaşa her şey olağan." değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut OHAL kararının bitmesini beklemeye gerek olmadığını ifade eden Yıldırım, "Karar günü gelmeden Meclis'e gelecek ki vakti geçmeden gerekli çalışmalar yapılsın." diye konuştu.

Yıldırım, OHAL uygulamasının 12 ay olabileceği iddialarına ilişkin, "OHAL'in 3 ay uzatılması yönünde tavsiye kararı var, bunun dışında başka bir konu gündemimizde değil." ifadesini kullandı.

Yeni kalkışma iddiaları

Yeni bir darbe kalkışması iddiaları üzerine de Yıldırım, "Yeni bir kalkışma olur, bu gece olacak, yarın gelecekler...' Bunlar toplumda tedirginlik oluşturmaya yönelik arkasında FETÖ ekibinin olduğu tezviratlardır. Bunu yapmak suretiyle insanları huzursuz ve tedirgin etmeyi, toplumsal huzuru, barışı bozmayı hedefliyorlar. Bunların itibara alınmaması lazım. Hükümetimiz, kurumlarımız gerekli tedbirleri alıyor, böyle bir çılgınlık yapmaya kalktıklarında bu sefer 15 Temmuz'dan daha ağır fatura öderler." şeklinde konuştu. AA

Kaynak - resource: http://iyibirinsan.com/basbakan-lozan-uzerinden-siyaset-kilicdarogluna-kazandirmaz.html

Zirve Yayınevi davasının 5 sanığı tutuklandı

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davada üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen 5 sanık, itirazın ardından "hükmen tutuklanmalarına yer olmadığı" yönündeki kararın kaldırılması üzerine tutuklandı.

Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabul edilmesi üzerine adli kontrol kararı kaldırılarak adreslerinde gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen sanıklar Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir'in işlemleri tamamlandı.

Sanıklar kararın yüzlerine okunmasının ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine, Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davada 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 5 sanığın "hükmen tutuklanmalarına yer olmadığı" yönündeki kararın kaldırılmasını, sanıklar hakkında tutuklanmalarına yönelik yakalama emri çıkarılmasını kararlaştırmıştı.

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, itiraz dilekçesinde, dosyanın bulunduğu aşama itibarıyla sanıkların tutuklanmalarında yasal tutukluluk süresi bakımından bir engel bulunmadığı, sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezasının süresinin, atılı suçların vasıf ve mahiyeti kayda alındığında sanıkların hükümle birlikte tutuklanmaları lazım geleceği, aynı gerekçelerle ve sanıkların daha önce haklarında verilen adli kontrol hükümlerine uymamış olmaları nedeniyle, ayrıca mahkumiyete konu hapis cezalarının süresi itibarıyla kaçma şüphesinin oluşması nedeniyle adli kontrol hükümlerinin yetersiz olacağı açık olmakla tanıkların hükümle birlikte tutuklanmalarına yer olmadığına dair yerel mahkeme hükmünün itirazen kaldırılması ve sanıkların hükümle birlikte tutuklanmalarına karar verilmesini istemişti.

Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Başsavcılığın itirazının kabulüne, sanıklar hakkında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen "hükmen tutuklanmalarına yer olmadığına" dair kararın kaldırılmasına ve sanıklar hakkında ilgili kanun gereğince tutuklanmalarına yönelik yakalama emri çıkarılmasına oy birliğiyle karar vermişti.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, önceki gün görülen karar duruşmasında, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklar Günaydın, Yıldırım, Özdemir, Çeker ve Gürler hakkında verilen cezalarda Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddesine göre, "Ağır Ceza Mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir. Uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez" şeklindeki açık düzenleme karşısında yasal olanak bulunmaması ve mahkemeye bu hususta takdir hakkı verilmemesi nedeniyle sanıkların hükmen tutuklanmalarına yer olmadığına hükmetmişti. AA

Kaynak - resource: http://iyibirinsan.com/zirve-yayinevi-davasinin-5-sanigi-tutuklandi.html

'15 Temmuz’u unutmamak mecburiyetindeyiz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda 26. dönem ikinci yasama yılı açılış konuşmasında, sözlerine "Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugüne kadar TBMM çatısı altında görev yapmış tüm milletvekillerimizi saygıyla yad ediyorum. Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere TBMM üyelerinden ahirete irtihal etmiş bulunanları rahmetle anıyorum." diyerek başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her yeni durum gibi, doğrudan milletin oyu ile seçilen Cumhurbaşkanlığı makamı konusunda da ilk anda beliren tereddütler, zaman içinde ortadan kalkmıştır. Bugüne kadar yasama, yürütme, yargı organlarıyla ve milettiyle uyum içinde bir Cumhurbaşkanlığı vazifesi icra ettiğime inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, anayasal görevlerimi ve milletimin beklentilerini en ileri derecede karşılamak için tüm gücümle çalışmayı sürdüreceğim." şeklinde konuştu.

Milletvekillerinin, darbe girişimi karşısında onurlu ve güçlü bir duruş göstererek, milli iradenin tecelligahı olan kuruma sahip çıktığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu onurlu tavrın bedeli Meclisimizin savaş uçaklarıyla defalarca taciz edilmesi ve bombalanması, helikopterlerden ağır silahlarla ateş altına alınması, tanklarla kuşatılması olarak ödendi. 15 Temmuz’da Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, ikinci defa gazilik şerefine nail oldu. Darbe girişimi gecesi, tamamına yakını Ankara ve İstanbul’da şehit olan 241 vatandaşımız, polisimiz ve askerimiz, milletimizin gönlüne ve tarihimizin şanlı sayfalarına altın harflerle kazınmışlardır. Aynı gece yaralanan 2 bin 194 gazimizi bu millet ve bu devlet asla unutmayacaktır. Esasen o gece sokakları, meydanları, darbecilerin hedef aldığı tüm kurumları, darbecilere destek vermesi muhtemel tüm mekanları kuşatan milletimizin tamamı gazilik sıfatını hak ediyor. Demokrasi nöbetlerinde 29 gece sabahlayan, içerideki ve dışarıdaki tüm şer güçlere, devletinin, milletinin, istiklalinin ve istikbalinin yanında olduğunu gösteren on milyonlarca vatandaşımıza borcumuzu asla ödeyemeyiz. Bu süreçte Türkiye, bir avuç hainin dışında, 79 milyon vatandaşının tamamıyla, tüm dünyaya, tarih boyunca örnek gösterilecek bir özgürlük ve demokrasi dersi verdi.

"15 Temmuz’u unutmamak mecburiyetindeyiz"

Çarşamba günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Hükümete, bu tarihin "15 Temmuz Demokrasi ve Özgürlük Günü" resmi anma günü olarak kabulünü tavsiye ettiklerini anımsatan Erdoğan, İstanbul’da ve Ankara’da şehitler için anıtlar yapma hazırlıklarının sürdüğünü, şehit yakınlarına ve gazilere maddi-manevi her türlü desteğin verildiğini ve verilmeye devam edileceğini bildirdi.

"Bir kez daha ve altını çizerek ifade ediyorum: 15 Temmuz’u unutmamak ve unutturmamak mecburiyetindeyiz." diyen Erdoğan, bunun için okullardaki ders müfredatları ve ders kitaplarından belgesellere, filmlere, edebi eserlere kadar her mecrada 15 Temmuz’un işlenmesinin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu mücadelede tereddüde düşen, yorulan, bunalan, duraksayan herkese şunu tavsiye ediyorum: Böyle bir durumda şehitlerimizin listesini önünüze koyun, resimlerine bakın, mesleklerine, memleketlerine, ailelerine, ikamet adreslerine bir bakın… O gece çekilen görüntüleri izleyin. Şehitlerimizin, gazilerimizin hikayelerini dinleyin. Orada 15 Temmuz darbesini herhangi bir organize ekibin, herhangi bir siyasi, sosyal, ekonomik grubun değil bu milletin omurgasını oluşturan sıradan insanların, bizatihi halkın engellediğini göreceksiniz. Emin olun, 15 Temmuz’da sokaklarda şehadete koşan insanların kahir ekseriyetinin, ne korumak zorunda olduğu malı-mülkü, ne unvanı-statüsü, ne de başka bir çıkarı vardı. Bu insanlar, sahip oldukları maddi varlıklar uğruna değil inançlarına, imanlarına, şahsiyetlerine, özgürlüklerine, kendilerinin ve sonraki nesillerin geleceğine sahip çıkmak için sokaklara dökülmüşlerdi. O gece milyonlar, benim her fırsatta 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' olarak ifade ettiğim ilkeler uğruna ölüm kusan silahların üzerine yürümüşlerdi.

Darbe girişiminin anlaşılmasının hemen ardından, önce Sayın Başbakan’ın, sonra şahsımın televizyonlarda yaptığı çağrının mahiyeti, zaten sokaklara dökülmeye başlamış olan milletimizin hissiyatının ifadesinden başka bir şey değildir. Maalesef, o gece ve daha sonrasında, bu hissiyatı anlamayan, anlamak istemeyenler oldu. Hatta 15 Temmuz’da yaşananları 'senaryo' diyerek, 'oyun' diyerek, 'tiyatro' diyerek, 'film' diyerek, 'böyle darbe mi olur?' diyerek küçümsemeye çalışanlar oldu. Buradan açıkça ifade ediyorum. Her kim ki 15 Temmuz’a amasız, fakatsız, lakinsiz 'darbe' diyemiyor ve lanetleyemiyorsa o da darbe girişiminin bir parçasıdır, en azından gönüllü destekçisidir. Böyle bir yanlışın içine düşenler, önce şehitlerimizin aziz hatırasına ve gazilerimize, onlarla birlikte o gece sokaklara dökülen milyonlara, daha ötesi milletimizin tamamına hesap vermekten kurtulamayacaktır."

"Yenikapı ruhunun titizlikle koruması, hepimizin sorumluluğudur"

Erdoğan, milletin, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı, muhalefet partilerinin liderleri, yargı ve yürütme organlarının üst düzey temsilcileri, kuvvet komutanları, alanda bulunan 5 milyon vatandaş ve gönlüyle bu manzarayı destekleyen 79 milyonuyla, 15 Temmuz karşısındaki duruşunu net bir şekilde gösterdiğini söyledi. Erdoğan, Yenikapı’da sergilenen güzel manzaraya katılımlarıyla, mesajlarıyla destek olan siyasi parti ve kurum temsilcilerine bir kez daha teşekkür etti.

"Türkiye'nin ve Türk milletinin vatanı, özgürlüğü ve geleceği söz konusu olduğunda nasıl tek yürek, tek ses, tek nefes olabildiğinin ispatı olan Yenikapı ruhunun titizlikle koruması, hepimizin sorumluluğudur." diyen Erdoğan, terör örgütleri karşısında en büyük güçlerinin bu birlik, beraberlik ve dayanışma olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Edoğan şu ifadelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanlığı makamını ve mekanını yıpratmaya yönelik çabaları üzüntüyle karşılıyorum. Burada hedef alınan şahsım değil, milletimizin hür iradesiyle yaptığı tercihtir. Hiç kimsenin, özellikle de kendileri de seçimle gelen TBMM üyelerinin böyle bir hakkı hiç yoktur. İnşallah bugünden sonra bu anlamsız tartışmayı da geride bırakmış olacağımızı umut ediyorum."

"Operasyonlar, bölge halkı tarafından da destekleniyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, FETÖ ile birlikte PKK ve uzantıları ile DEAŞ terör örgütünün de yoğun saldırılarına maruz kaldığına işaret etti.

Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'a karşı attığı her adıma, PKK ve PYD-YPG terör örgütlerinin, tüm güçleriyle eyleme geçerek karşılık verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu eylemlerde şehit olan askerimiz, polisimiz, korucularımızın kanlarını teröristleri katbekat fazla sayıda imha ederek yerde bırakmıyoruz. Ama PKK terör örgütünün, sadece ve sadece Türkiye'nin Suriye ve Irak'a yönelik dikkatini dağıtmaya, özellikle bu eylemlerinin amacı, bölge halkı tarafından da gayet doğru şekilde teşhis ediliyor. Dikkat edilirse, bir süredir bölücü örgütün ve müzahir kuruluşlarının kitlesel eylemlerine katılım oranı onda birini dahi bulmayacak şekilde düşmüştür. Bölge insanı, kendisinin ve çocuklarının geleceğini, karanlık bir takım güçlere peşkeş çeken, bu uğurda oluk oluk kan akıtmaktan çekinmeyen bu örgütle bağını büyük ölçüde koparmıştır. Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonlar, bölge halkı tarafından da destekleniyor. Devlet olarak, bölücü örgütün bölgede yaptığı tahribatın izlerini silmek, vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek, şehirlerimizi yeniden imar etmek için yoğun bir çaba içindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde, bu konuda da ülkemizin ve milletimizin birliği, beraberliği, kardeşliği, huzuru, güvenliği doğrultusunda daha olumlu gelişmelere hep birlikte şahitlik edeceğiz."

"Anayasa ve içtüzük çalışmalarını destekliyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için 15 Temmuz'u her anlamda bir milat haline dönüştürmeleri gerektiğini bildirdi.

Erdoğan, FETÖ ile birlikte PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve diğer tüm terör örgütlerine karşı hep birlikte kararlı bir mücadele yürütmeleri, ihtiyaçları olan yapısal reformları kararlılıkla hayata geçirmeleri, son yıllardaki tecrübelerden ve özellikle maruz kalınan darbe girişiminden gerekli dersleri çıkartarak, ülkeyi geleceğe hazırlamaları gerektiğini belirtti.

Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmelerin, ülke içinde yaşadıkları terör olaylarından bağımsız olmadığını dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugüne kadar yaşadıklarımız bize, kendi projelerimizi hayata geçirme iradesiyle hareket etmeden bu meselelerin üstesinden gelemeyeceğimizi göstermiştir. Elbette bunun bir güç ve imkan işi olduğunu biliyoruz. Şayet Türkiye, ekonomik göstergeleriyle, yatırımlarıyla, istihdam potansiyeliyle, sosyal yardımlarıyla, savunma sanayisiyle bugünkü seviyesine ulaşmamış olsaydı, örneğin 1990’ların düzeyinde kalsaydı, iç ve dış saldırılar karşısında bu kadar güçlü bir duruş sergileyemezdi. Bugün çözümünde zorlandığımız sorunların üstesinden gelebilmemizin yolu da 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan geçiyor. Bu konuda en büyük görev TBMM'ye ve onun siz kıymetli üyelerine düşüyor.

Ülkemizin önünü açacak, 2023 hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak her hususta Meclisimiz öncü olmalıdır. Bunun için mümkünse yeni bir anayasayı, en azından kapsamlı bir anayasa değişikliğini süratle hayata geçirmeliyiz. Anayasa değişikliği konusunda Meclis bünyesinde halen süren çalışmaları olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum. Bu çalışmanın, kapsamı genişletilerek bir an önce sonuçlandırılması, milletimizde, Meclisimizin uzlaşmayla yapısal değişimi başarabileceği yönünde bir umudun filizlenmesini sağlayacaktır. Yine, Meclis içtüzüğünün, bu yüce kurumun daha etkin, süratli ve pratik çalışma yürütmesine imkan verecek şekilde yeniden ele alınmasını önemli görüyorum. Meclis ve milletvekilleri ne kadar etkin çalışırsa, milletimiz nezdindeki itibarları da o kadar artacaktır. Tüm sorunların yegane çıkış yolunu milli iradede gören bir Cumhurbaşkanı olarak, anayasa ve içtüzük çalışmalarını desteklediğimi, destekleyeceğimi belirtmek isterim."

"ABD'nin politikalarında çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa son dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgemize yönelik politikalarında ciddi bir tutarsızlık ve çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz. Amerika yönetiminin bir kısmı, ısrarla Suriye’de ve Irak’ta PKK/PYD-YPG terör örgütüyle ortak çalışma yürütürken, bir kısmı da bizim hassasiyetlerimize daha yakın politikalar izlemeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

"Kendileri bilirler…"

Vize serbestisi anlaşması konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Avrupa Birliği’nin ülkemize söz verdiği vize serbestisi uygulamasının bu ay yürürlüğe girmesi gerekiyor. Birlik tarafından yapılan açıklamalara baktığımızda, terörle mücadele gibi, Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Açık söylüyorum: Bu tavır, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır. Ve yine açıkça ifade ediyorum: Kendileri bilirler…" AA

Kaynak - resource: http://iyibirinsan.com/15-temmuzu-unutmamak-mecburiyetindeyiz.html

Cumhurbaşkanı Erdoğan Rio'da madalya alan sporcuları kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rio 2016 Paralimpik Olimpiyatları'nda madalya alan sporcuları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabulü yaklaşık 1 saat sürdü.

Milli sporcular, kendileriyle tek tek tokalaşan Erdoğan'a, olimpiyatlarda kazandıkları madalyalar ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Altın madalya alan bir sporcu, Golbol Kadın Milli Takımı olarak namağlup şampiyon olduklarını söyleyerek, "2012 olimpiyatlarında eşime bronz madalya almak nasip olmuştu. Bana da burada altın aldık." dedi.

Bunun üzerine Erdoğan'ın, "Sen şimdi eşini aştın." şeklindeki sözlerine, Golbol Kadın Milli Takımının bir diğer oyuncusu "Ezdi" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.

"Ezdi" diyen kadın sporcunun kendisini "Sümeyye Özcan, evet Sümeyye, kızınız." diye tanıtması üzerine Erdoğan, "Kızımın işte bir tanesi de burada." karşılığını verdi.

Kadın sporcunun, "Baba' diyeyim o zaman ben de size" sözleri, salondakileri güldürdü. AA

Kaynak - resource: http://iyibirinsan.com/cumhurbaskani-erdogan-rioda-madalya-alan-sporculari-kabul-etti.html